PÎRÎ REİS
Coğrafya bilgini, amiral. Dünyânın en büyük kartograf
(haritacı) ve coğrafyacılarından biridir. Karamanlı Hacı Ali Mehmed Efendi’nin
oğlu olup, 1470 yılı civarında Gelibolu’da doğdu. Mühyiddîn Pîrî ismi verilen
geleceğin büyük denizcisi, çocuk yaşında deniz seferlerine katıldı.
Tanınmış
denizci Kemâl Reis’in yeğeni olması, onun küçücük yaşından itibaren denizlerde
büyümesine ve denizcilikle ilgili bilgileri öğrenmesine vesîle oldu. Dînî
ilimlerde yetişti. Kemâl Reis’le birlikte Kuzey Afrika’deki Bicâye şehrine
gitti. Burada yüz yirmi yaşlarındaki Seyyid Muhammed Tuvattî isimli bir Allah
dostunun evinde misafir kalıp, onun feyz ve bereketlerinden istifâde etti.
Kemâl Reis’in komutasında reis olarak Venediklilerle yapılan savaşa katıldı.
1501’de yapılan bu savaşta Navarin, Venediklilerden geri alındı. Zaferden sonra
Kemâl Reis müjdeci olarak yeğenini İstanbul’a gönderdi. Sultan İkinci Bâyezîd
Han’ın huzuruna çıkan Pîrî Reis, mükâfatlandırıldı. Akdeniz’i karış karış
dolaşan hıristiyan korsanlara aman vermeyen Kemâl Reis’in yanında şehâdetine
kadar kalan Piri Reis, uğradıkları her limanı inceleyerek haritalarını yaptı.
1511’de Kemâl Reis, Gelibolu yakınlarında gemisi batıp boğulunca, Pîrî Reis bir
müddet denizlerden uzak kaldı. Denizlerden uzak geçirdiği bir kaç yılda da
kitap ve haritalarla uğraştı.
Gazâya alışkın ve deniz tutkunu olan Pîrî Reis, deryalardan
fazla uzak kalamayıp, Oruç Reis’in emrine girdi ve yıllarca kılıç salladı.
Allahü teâlânın dînini yaymak, mazlumları zâlimlerin elinden kurtarmak için
çalıştı. Oruç Reis tarafından 1516’da İstanbul’a gönderildi ve Yavuz Sultan
Selîm Han’ın huzuruna kabul edildi. Aynı sene Mısır seferine çıkan Osmanlı
donanmasında amiral olarak vazifelendirildi. Daha sonraki senelerde
hizmetlerine devamla 1547’de Süveyş’teki Osmanlı donanmasına, Hind kaptân-ı
deryası tâyin edildi. Aden’i Portekizlilerden 26 Şubat 1548’de geri aldı.
Portekizlilerin daha önce elde ettikleri yerlerin hepsini geri alarak onları
Umman denizinden çıkarıp attı.
Mustak’taki Portekiz garnizonunu işgal etti. Basra
körfezinde bâzı yerleri de feth ettikten sonra Katar yarımadasını, Bahreyn
adalarını, Lahsa (Hasâ) kıyılarını Türk hâkimiyetine soktu. Yaşının
ilerlemesine rağmen mücâdelelerine yılmadan devam eden Pîrî Reis, 27 parça
gemisini Basra’da bırakıp üç kadırga ile Süveyş’e dönmesi, yanlış anlamalara ve
ithamlara sebeb oldu. Ömrünü denizlerde küffâra karşı mücâdele ile geçiren
Pîrî Reis, 1555’de öldüğü zaman ardında, o güne kadar bilinmeyen bir çok deniz
bilgileri ile dolu, cildlerle eser bıraktı. Bugün bile hayranlıkla seyredilen
haritalarla dolu olan bu eserler, çeşitli dillere çevrilerek basılmış ve onun
şöhreti, bilhassa yirminci asırda, dünyâya yayılmıştır. Türk denizcileri
arasında başarılı bir kaptân-ı derya olan Pîrî Reis, aynı zamanda bir ilim
adamı olarak bıraktığı eserlerde târihin sayfalarında unutulmazlar arasına
girmiştir.
Akdeniz kıyılarını ve adalarını bütün teferruatı ile
gösteren Kitâb-ı Bahriye, Pîrî Reis’in en önemli eseridir. Pek çok
deniz haritasından meydana gelen geniş hacimli eser, alâka çekici îzâhatlarla
süslenmiştir. Pîrî Reis’in 1521’de tamamladığı bu eserinde, Amerika kıt’asının
keşfi ve dünyânın yuvarlak olduğu kesin şekilde anlatılmaktadır. Bâzı
düzeltmeler yapıldıktan sonra 1525’de Kânûnî Sultan Süleymân Han’a sunulan
eser, pâdişâh tarafından beğenilerek takdîr edilmiştir.
O günkü teknik ve bilgilere göre akıl almaz doğrulukta olan
deri üstüne çizdiği haritalar ise tek kelime ile şaheserdir. Yeni keşfedilen
Amerika’ya da yer vermesi bakımından dikkat çekici olan 1513 yılında yaptığı
harita, Yavuz Sultan Selîm Han’a takdim edilmiştir. Haritayı yaptığı târihten
henüz yirmi beş yıl önce keşf edildiği iddia edilen bu kıt’anın, teferruatları
ile îzâh edilmesi düşündürücü ve bu yerlerin daha önceden bilindiğinin açık işaretleridir.
Bu haritayı, üzerinde gerekli düzeltmelerden sonra 1528’de tekrar yapmıştır.
Her ikisi de, büyük haritalar şeklinde sekiz renk üzerine deriye yapılmıştır.
Bütün dünyâda büyük hayranlık uyandıran bu büyük eserlerde Grönland’dan
Florida’ya kadar olan kısımlar, büyük bir doğrulukla çizilmiştir. Topkapı
Sarayı Müzesi’nin düzenlenmesi esnasında diğer târihî kıymetli eserlerarasında
ele geçen deri üstüne yapılmış haritalar, 1926’da olduğu gibi yayınlanarak
dünyâ milletlerinin tedkîkine sunulmuştur.
Kaynakça
1) Pîrî Reis’in Hayâtı ve Eserleri (Ankara-1983)
2) Rehber Ansiklopedisi; cild-14, sh. 170
3) Osmanlı Türklerinde İlim; sh. 74
4) Kitâbı Bahriye (İstanbul-1935); sh. 5, 82
5) Sicilli Osmânî; cild-2, sh. 44
6) Topkapı Sarayı’nda Deri Üzerine Yapılmış Eski
Haritalar (İbrâhim Hakkı Konyalı, İstanbul-1936); sh. 5
ConversionConversion EmoticonEmoticon